Dünya’nın
Sonu…
O gün
hava çok sıcaktı.Sanki ateşin içindeydim. Bu arada adım İlker.Yatağımdan çıkar
çıkmaz televizyonu açtım.birde ne göreyim ! Sıcaklık 60 derece olmuş, kum
fırtınası çıkmıştı.
Bu demek
oluyordu ki, tüm dünya çöle dönüşüyor du.Buna bir çözüm bulmak için arkadaşım Ümit
ile buluşmam gerekiyordu.
Ümitlere
gidince birde ne göreyim! Ümit'ler eve fıskiye kurmuşlardı. ümit’in ailesi zaten
hep böyle garip şeyler yapıyor.
Mesela
kışın üşüyoruz diye evde ateş yakmışlardı. Daha doğrusu evi yakmışlardı.Neyse
biz asıl konuya dönelim.
Ümit’e :
Dünya’yı çöle dönüştüren kişiyi bulmama yardım eder misin ? diye sordum.Ama
Ümit korktuğu için yardım edemeyeceğini söyledi.
Bende Ümit’i
ikna etmek için kahraman olacağımızı söyledim.O da hemen kabul etti.
Ümit’e
akşam erken yatmasını, çünkü sabah erken kalkmamız gerektiğini söyledim.
Sabah
olunca Ümit’i evin önünde beklemeye başladım.Yarım saat sonra ümit altı
damacana su ile gelmişti.Yola çıkmadan önce Ümit’e ‘’niye altı damacana su
getirdin ? ‘’ diye sordum.Ümit ‘’bu su bile bize az gelir dedi’’.
Neyse
biz yine ümit’in gariplikleri ile uğraşmayalım…Yolculuğumuza yeni başlamıştık
ama iki damacana su çoktan bitmişti.
Ümit’le
yürürken bazı yerlerde bir iki metrelik çukurlar gördük.Bu çukurlar ağzına
kadar çöp doluydu. Bu manzara beni çok üzdü.Bu yüzden ormana doğru gitmeye
karar verdik.
Ormanda
az önceki yerden farklı değildi.Hiç ağaç kalmamış, kalanlar ise alev alev
yanıyordu.Koca gölde ise bir damla su kalmamıştı.Suyumuzda bitti bitecekti. Su
almak için ormanın yakınında ki bir çeşmeye gittik. Malesef orada da su yoktu.
Aklıma
su bulabileceğimiz tek bir yer geliyordu.Orası da Karadeniz’di.Ormanın olduğu
yer Karadeniz’e yakın olduğu için, çok şanslıydık.Yine diğer yerlerde olduğu
gibi, orada da hiç su kalmamıştı.Kalan tek şey balık kılçıklarından ibaretti. Bu
yüzden Karadeniz’den ayrılıp başka bir yöne giderken birkaç insanın iskeletini
gördük.Çoğunun elinde çakmak gibi yakıcı aletler vardı.Bazı yanıcı aletler ise
patlamıştı.Ümit ile bu gördüğümüz manzara karşısında çok şaşırmış ve Dünya’yı
çöle, insanların dönüştürdüğünü öğrenmiştik.
Gökyüzüne
bakınca ozon tabakasının yok olduğunu fark ettik. Bu tam bir felaketti.
Tüm
Dünya yok olacaktı ! Bu yüzden hızlı adımlarla eve doğru koşmaya başladık. Evimizin
önüne geldiğimizde evimizin kül olduğunu gördük.Ozon tabakası ben ve ümit’i yok
edecekti. Erimemize saniyeler kalmıştı. Ve şimdi bizi eritecekti ki annemin
kalk deyişini duydum ve uyandım…
Yazan E.B.K
![]() |
World |